Bebekler için 0-1 yaş aralığı, güven duygusunun kazanımı için kritik dönemdir. Bu zaman zarfında bebek, annesine veya bakıcısı konumunda olan kişiye büyük bir ihtiyaç hisseder. Çünkü bu yaştaki bebeğin tüm ihtiyaçları (sevgi, şefkat, fiziksel yakınlık, açlık ihtiyacının giderilmesi, bakım vb.) dışarıya bağlıdır ve ihtiyacın karşılanması bebeğin daha güvenli bir dünya algısının oluşmasını sağlar. Bağlanma, biyolojik temelli olan yakınlık ve ilişki kurma ihtiyacıdır. Bundan dolayı Bowlby, bu bağlanma sürecini incelemiş ve üç tür bağlanma olduğundan bahsetmiştir. Bunlar: güvenli, güvensiz kaçınan ve güvensiz çelişkili baglanmadır.
Güvenli bağlanma
Güvenli bağlanma durumunda olan bebeklerin ihtiyaçları düzenli ve zamanında yapılır. Bebeğin anneye güveni tamdır. Sağlıklı bir iletişim söz konusudur. Annenin ortamdan ayrılması bebek için normal bir gerilim yaratır. Bebek annesini veya bakıcısı olan kişinin ortamdan ayrılmasını istemez, ayrılık durumunda da az bir üzüntü ve gerilim olsa da bebek, annenin geleceğini bilir. Anne geri geldiğinde bebek, mutlu olur, sıcak karşılar ve sağlıklı bir iletişim kurar. Güvenli bağlanma yaşayan bebekler anneyi her zaman başkalarına tercih ederler. Ancak yabancı bir ortamda kaldıklarında da diğerleriyle iletişim kurar ve uyum içinde olurlar.
Güvensiz kaçınan bağlanma
Güvensiz kaçınan bağlanmada, bebeğin ihtiyaçlarının düzenli karşılanmaması, gerekli ilginin gösterilmemesi, ihmal edilmesi sonucu oluşur. Bebek, dış dünyanın onun ihtiyaçlarına cevap vermeyecek bir yer olduğunu düşünür. Bundan dolayı anneyle veya dış dünyayla iletişimin gerekliliğine inanmazlar. Anne ortamdan ayrıldığına tepki vermez, geri geldiğinde de iletişim kurmaz. Bu durumu yaşayan bebekler için önemli olan kendi kendine yetebilme önemli bir durumdur. Çünkü anne veya dış dünya onun için ihtiyaçların karşılanacağı bir yer değildir bundan dolayı da kendi ihtiyaçlarını kendileri sağlama gibi bir eğilimleri oluşur.
Güvensiz çelişkili (kararsız, ikircikli) bağlanma
Güvensiz çelişkili bağlanmada olan bebekler, sürekli yalnız bırakılacakları konusunda endişe taşırlar. Bunun nedeni de anne veya bakıcının onu sürekli yalnız bırakmasından dolayı oluşur. Yalnız kalma duygusu içinde olan bebekler annenin ortamdan ayrılması durumunda aşırı tepki verir, huzursuzluk çıkarır, annenin gitmesini istemez. Yoğun bir gerilim yaşarlar. Anne ortama geri geldiğinde ise ona sarılır, yakınlık kurmak ister, onu iter, huzursuzluk çıkarır. Yani hem olumlu hem de olumsuz duyguları beraber yaşar. Anneyi sevme ve dövme aynı anda olur.
Bir yanıt yazın